YAYLA YOLU.. Bir Başka Hayat
''Yayla yolu düz gider
Bir kınalı kız gider.''
Denmiştir.
Denmiştir denmesine de, Yayla yolu biraz yokuştur, göğe komşu topraklarda.
...
Heyecanla yazın gelmesini beklememizin en önemli nedenlerinden biri de, Köye, oradan da yayla'ya, Kaleardı'na gidecek olmamızdı.
Halk dilinde Kaleardı, Kalardın oluvermiştir kestirmeden
O yıllarda yaylalarımız, oldukça kalabalık ve çok hareketliydi. Ot çeşitliliği ve kalitesi nedeniyle süt verimi ve süt ürünlerinin kalitesi de, üst seviyede olurdu.
Akşamdan hazırlanan kızaklara, yaylaya götürülecek eşya ve malzemeler yüklenmiş olurdu.
Yükleme işi sürerken, biz çocukların yaşadığı heyecan,gece uykularımızda da devam eder,sabahı zor ederdik.
Havanın ışımasıyla birlikte, alelacele kahvaltı edilir ve öküzlerin kızaklara koşulmasıyla yolculuk başlardı.
Yaylaya yaklaştıkça, heyecan artar, kızakları çeken öküzlere, sabırsızlıkla birkaç hafif çubuk darbesi bile vurulabilirdi istenmiye istenmiye.
Hayvanlardan deneyimli olanlar, nereye ulaşmak üzere olduklarını sezer, belli belirsiz hızlandırırlardı adımlarını.
Yorucu geçen ve bir kaç kısa moladan sonra, sona yaklaşmışsınızdır artık.
Karşınıza dikilen son dik yokuş bitince,cennetin kapısından gireceksiniz Kaleardına.
Ve az sonra, Pınarönü.
Sağınızda, adı ilginç söylencelerle anılan Ziyaret Kalesi ve kalıntıları, karşınızda sağlı sollu önünüze açılan dünyalar güzeli Kaleardı ve arkasında ormanlar, sürer gider taa ilerilere, uzaklardaki köylere doğru.
Çam oluktan, çam kürüne akan suyun sesi çok tanıdık gelir ve artık sizin de oranın bir parçası olduğunuzu hissettirir size.
Yüklü kızakları sürekli yokuş yukarı çekmiş olan öküzler için mola vakti.
Ama az soluklandıktan sonra, sizin komutunuzu beklemeden yola koyulurlar yeniden hevesle, heyecanla.
Diğer hayvanlar zaten yolu tutmuşlardır çoktan.
Tekrar kısa bir yokuş ve Yaylamız.
Bizden önce oraya varan hayvanlarımız, bizi beklemeden yayılmışlardır çayırlara, biraz yorgun, ama mutlu.
Öküzleri kızaklardan çözersiniz. Cefakar dostlar,sessiz, sakin, tevekkülle ve yorgun yürürler çayıra doğru.
Eşyaları taşırsınız içeri. Hemen yerleşiverir her şey yerli yerine.
Eşyalar yarlerine, sütle ilgili olanlar da sütlüğe.
Hava koşullarına göre, üç ya da, dört ay sürecek olan ve hayatımızı renklendiren yayla hayatı başlamıştır artık.
Noyan ÜNSAL