DIŞARDA KAR YAĞIYOR...
Gün boyunca, aralıklarla kar yağıyor Ardanuçta.
Yoğun olduğu zamanlarda, Kürdevan, Acıelma, Hamurlu, Tütünlü, Basa, Masalahat, Meydanlar, Müker, hatta Vake görünmüyor.
Pencerenin önüne oturduğumda, Kanyonun karşısı zorlukla seçilebiliyor.
Kar taneleri, salına salına Kanyonun derinliklerine doğru, kaybolup gidiyor.
Onlar çok şanssız. Yaptıkları yolculuk, belirsizliğe doğru sürüp gidiyor ve orda, bilinmiyen biryerde sona erecek.
Çünkü o yıllarda bizler, Kanyonun dibini bilmediğimiz için çok korkardık. Kar taneleri de korkar mıydı ki?
Onlar hep canlı gibi gelmiştir bana. Aşağılara doğru inerken, yavaş yavaş, salına salına, keyfini çıkara çıkara inerler. Bazen de, yanındakiyle elele tutuşur, beraber bitirirler yolculuklarını.
Elele tutuşmuş bile olsalar, hüzünlü bir sondur bu.
Kar manzaraları, hep güzel ve çekici gelir insanlara. Çünkü olağan dışıdır. Olağan üstüdür.
Soğuktur ama şaşılacak şekilde, sıcaklık duygusu hissettirir bizlere. Soğuktaysak, ısınma isteği dürter içten içe habire. Evimizdeysek ve sobamız yanıyorsa, bir de üstünde demlikte çayımız duruyorsa, hele birde ıslık çalıyorsa çaydanlık, ılık ılık bir mutluluk kaplar içimizi.
Eşsiz Adakale'de de, Meydanlar'da da, dışarısı soğuk gelmezdi bize. Neden, üşüdüğümüzü hissetmezdik, bilmiyorum.
Bıraksalar, geceyi bile dışarıda geçirebilirdik.
Kızak kaymaya, kartopu oynamaya doyamazdık. Artık hissetmiyen ve pancara dönen ellerimizin hali hiç garip gelmezdi bize.
Bazen, kardanadamlarımıza yaptırdığımız komikliklere katıla katıla gülerdik.
Ellerimiz donsa da soğuktan, kısa teneffüslerde bile kartopu oynamaktan vaz geçmezdik.
Erkek çocuğu ne de olsa, bir tutam karı arkadan yaklaşıp, arkadaşımızın yakasından içeri doğru atmayı, en büyük şakalardan biri sayardık ve ne çok gülerdik buna, ve çırpınan arkadaşımıza.
Kısacası, kar yağarken hayat, olağanüstü keyifli ve eğlenceliydi çocuklara.
O zamanlar, evsizleri, fakir fukarayı bilmezdik, düşünemezdik. Doğada korumasız ve yiyecek bulamıyan hayvanları pek hatırlamazdık.
Çünkü, bunlar için çok zamanımız olacaktı gelecekte.
Adakalede hayat böyle sürüp giderken, aklım hep köydeydi. Kışın köyde hayat bambaşkaydı.
Daha zordu belki, ama yaşanası bir hayattı köy hayatı.
Hani derlerya ''burnumun direği sızladı '' diye.
Anımsadıkça hep öyle olurum.
Onu anlatmalıyım bir gün.
Noyan ÜNSAL
28.12.2018/ Devrek
Etiket : DIŞARDA, YAĞIYOR ,