Yaklaşık iki yıl kadar önce, ''Yeşil Posta Arabası'' başlıklı bir yazı paylaşmıştım. O zaman bu fotoğrafı, yıllardır baba evinden uzakta olduğum için anımsıyamamışım. Türkanın gönderdiği eski fotoğraflara bakarken bu resmi görünce gözlerim yuvalarından uğradı. Unuttuğum bu fotoğraf, o paylaşımımın fotoğrafıydı. Resimle yazı tam olarak çakışıyordu. İyice inceledim. Ortalarda bir yerde Babamı buldum. Babamın yanındaki Behlül amca olabilir mi bilemiyorum. Sağdan ikincinin Kazım Ertürk olduğunu düşünüyorum. Diğerlerini tanıyamadım.
Fotoğraf, olağan üstü bir durum olduğunu gösteriyor. Büyük bir olasılıkla Adakaleliler, birini uğurlamak üzere orada toplanmış olmalılar. Bizler de oralarda biryerlerde olmalıyız. Çünkü böyle önemli bir durumu asla kaçırmamışızdır diye düşünüyorum.
Totoğraftan habersiz olduğum için zamansız olarak paylaştığım çok uygun düşen yazıyı, buluştukları için, affınıza sığınarak tekrar paylaşıyorum.
YEŞİL POSTA ARABASI...
Artvinle ve diğer yerlerle iletişim,ilçedeki birkaç,Willys marka jeeple sağlanıyordu. Arazi ve o zamandaki yol koşulları nedeniyle ancak bu tür araçlar kullanılabiliyordu. Artvin-Ardanuç yolu, 1875-76 yıllarında yapılan,Batum -Ardahan yolunun,bir bölümüydü.Bu yolun standardı,o günün şartlarına göre oldukça iyi sayılırdı.
Birde,Posta Arabamız vardı. Posta arabası aslında,Artvinle Ardanuç arasında, postahanelerin gönderilerini ve kargolarını taşırdı. Austin marka,bir otobüstü. Motor kaputunun ön üstüne,10-12 cm.boyunda , parlak metal,öne doğru hafif yatık,çok güzel bir A harfi kondurulmuştu. Otobüs güzel bir yeşil renge boyanmıştı.Kasası ahşaptı. Üstünde ,eşya konabilmesi için, çelik konstrüksiyondan, uygun ızgaralar ve ip geçirilip bağlanabilecek demir kancalar yapılmıştı.
Posta arabası, hatırlıyabildiğim kadarıyla haftada iki, yada üç gün,Artvin -Ardanuç arasında,posta ve yolcu taşırdı. İlçeye geleceği gün ve yaklaşık saati belliydi. O saat yaklaşınca,insanlar,İskender Paşa Camiinin önündeki Meydancıkta toplanmaya başlardı.
Bir bölümü sipariş ettiği gazeteleri beklerdi.Ya da radyo pillerini. Bazıları,Ardanuçta bulunamıyan ve sipariş edilen her türlü malzemeyi almak için gelirdi. Yolcusu gelecek olanlar,heyecanla ,meydandaki yerini almış olurdu. Asıl büyük kısım ise, otobüsün gelmesiyle başlıyacak olan hareketliliği, kargaşayı ve gelen gideni izlemek için toplanırdı.
Bu olay aslında,son derece sakin bir hayat süren ilçe halkı için, bir araya gelme fırsatı ve bir bakıma da, eğlenceydi.
Otobüs, aslında ilçeye gelmeden 15-20 dakika önce,kanyonun karşı kıyısının tepesinden geçerken,kornalar çalarak bir dakikalığına göründüğünde,ilçedeki heyecen zaten iyice artmış olurdu.
Biz çocuklar ,bu eğlencenin baş izleyicisi olarak,kenarda köşede yerlerimizi almış olurduk. Otobüsün,Caminin karşısındaki Çeşmenin önünde durmasıyla birlikte, hareket başlar ve heyecan daha da artardı. İşi olanlar,otobüsün etrafını çevirir,izleyiciler ise ,ikinci halkayı oluştururdu. Siparişler teslim alınır,gelenler karşılanır,yaklaşık olarak ,yarım saat süren karşılamalar ve kısa ayaküstü sohbetlerin bitmesiyle,bir daha ki gelişte toplanmak üzere dağılınırdı.
Kaynak: Noyan ÜNSAL
Etiket : YEŞİL, POSTA, ARABASI,