SAMAN SARISI HARMANLAR VE TINAZ SAVURMAK-3
Ekildiği günden bu yana, yaklaşık dokuz ayı bulan bir sürecin sonunda nihayet bu kutsal ürüne ulaşılacak.
Toprağın sürülmesinden, tınazın biteceği noktaya kadar dokuz ay süren, meşakkatli gayretlerin sonunda eller buğday tanelerine dokunacak.
Yere düştüğünde, öpüp başımıza koyduğumuz ekmeğimizin buğdayına ulaşılacak.
Anadoluyu vatan bellemiş ve mesken tutmuş buğday, harmanın ortasında, bazen beyaz, bazen kızıl rengiyle, doğanın, tohumun, emeğin ve üretimin gücünün kanıtı olarak gururla duracak.
Dokuz ayın yorgunluğunun ödülü olarak, gururla parlayacak.
Artık son dönüşleri gemlerin.
Bitiyor diye, yeniden binmek için hevesleniyoruz. Daha rahat ve daha hızlı dönüyor gemler. Tecrübeli öküzler sona geldiğini farkediyor gibi sanki. Onun içinde daha bir gayrete geliyorlar.
Bir süre sonra, bu sefer de, bitsin de, harmanı toplıyalım heyecanı başlıyor.
Ama zamanını büyükler biliyor.
Akşam yaklaşırken sona geliniyor. Öküzler çözülüyor. Boyunduruklar, Gemler yerlerine dayanıyor. İyice yorulan öküzler, dut ağaçlarının altındaki çimenliklerde karınlarını doyurmaya koyuluyor.
Ve harman toplanıyor. Yer seçilirken, rüzgarın yönüne göre, samanın uçarak toplanacağı yerin uygunluğu da gözetiliyor.
Saman ve buğday olarak son birlikteliğini yaşayan dövülmüş harman, harman yerinin uygun yerinde konik bir yığın halinde toplanıyor.
Dayılarım, yığının birer kenarında yerlerini alıyor. Ellerindeki yabaları yığına saplayıp, bir yaba samanı yukarıya doğru, neredeyse döker gibi savuruyor.
En ağırları olan buğday taneleri en yakına, diğerleri ağırlıklarına göre ileriye doğru dağılıyor. Tozlar rüzgara kapılıp uzaklara doğru savrulup gidiyor.
Zaman ilerledikçe buğday ve saman yığınları giderek büyüyor. Akşam serinliğinin başlamasıyla çalışmalar biraz daha hızlanıyor.
Dokuz ayın sonunda buğdaya kavuşuluyor. Hasatın sonucu alınıyor.
Acaba çok eskilerde bağ bozumu gibi kutlanır mıydı hasat sonu. Kutlanmalıydı oysa.
Sona gelmenin heyecanıyla tüm ev halkı, elek, kalbur, tepir gibi araçlarla bir yanından girişiyor buğday yığınına. Yorgun ama mutlu, var gücüyle çalışıyor herkes.
Sonunda, buğday çuvallarda, saman merekteki yerini alıyor.
Ve mutluluk, yorgunluğu unutturuyor.
Daha sonraki yıllarda, harman makinaları girdi devreye. Teknoloji günlük hayattımıza girdikçe, beraberinde bir çok kolaylığı da getiriyor.
Getiriyor ama, zorluklarla dolu da olsa, işin zevkini, keyfini yok ediyor. Tüm bu birer ritüele dönüşmüş işleri, zamanın derinliklerine gömüyor.
Onları, ileride içimizi yakan nostaljik malzemelere dönüştürüyor.
Noyan Ünsal
28.06.2019
Etiket : SAMAN, SARISI, HARMANLAR, TINAZ, SAVURMAK 3,