KÖYLERE KIŞ GELMİŞ...
En başından beri zamanın akışı içinde kendine yer bulmuş ve orada saklanan olaylar, anılar, yaşanmışlıklar, en küçük bir etkilenmeyle oradan çıkıp, bütün tazeliğiyle günlük yaşamımızda yer buluyor. Ve iç ısıtan birer öykü olup çıkıyor.
Düşündükçe,anımsadığımız yaşanmışlıkların çoğu kez içimizi ısıtan doyumsuz etkisi, belki de, o zamanı ve olayları yeniden yaşamanın olanaksızlığındandır.
'' Hey gidi günler Hey '' sözcüğü de bu gerçekliğin yürek burkan vurgusu olmalı.
Kışın gelmesiyle birlikte, hayat kökünden değişmiştir artık.
Özellikle, kentlerin dışında, çoğunluğu dışarıda, doğanın içinde süren yaşam, kapalı alanlara taşınmıştır. Yaşamın çoğu, hayvanlar için ahırlarda, insanlar için evlerinde, mereklerinde, yada kahvehanelerde sürmektedir.
Yaz boyunca süren üretim süreci çoğunlukla tüketime dönüşmüştür.
İnsanlar için evler,ambarlar, merekler, hayvanlar için ahırlar, yaşamın merkezi olmuştur. Bu durum, bahara kadar böyle sürecek.
Yaz aylarında, çoğunlukla ormanlardan hazırlanan odunlardan kesilmiş olanları, evlerin yağmur almıyan çatı altlarına, özenle dizilmiş, henüz kesilmemiş olanları da evlerin, mereklerin yan duvarına, taldaya, diklemesine konulmuştur.
Yazın harmandan sonra bir bölümü değirmenlerde öğütülmüş ve bugün tam buğday unu dediğimiz unlarımız, bir bölümü de yıkanıp kurutulmuş buğdaylarımız, ambarlarda, harolarda yaza kadar ev halkının ekmek ihtiyacını karşılıyacak.
Kar tüm güzelliğiyle yağmayı sürdürürken, evde ocaktaki pilekiden çıkan sıcacık ekmeğin kokusu odayı kaplıyacak.
Dut kurusundan cevizine, hevenkteki üzümüne, elmasına, pekmezinden pestiline, Pelvedesine,koravasına, yağına, peynirine kadar her türlü ihtiyaç en sağlıklı haliyle ambarlardaki yerini almıştır.
Merekler ot, saman, neker ve bazen de çala ile dopdolu yaza kadar ahırın hizmetinde olacak.
Artık sıra, bütün zorluklara rağmen, o zamanki bizlerin belini, büyüklerin dizini aşan karın keyfini çıkarmaya gelmiştir.
Noyan Ünsal
6.01.2019/Devrek