• Beğenenler (1) Beğenmeyenler (0) Toplam (1)
  Beğenenler & Beğenmeyenler
  Murat(+1),

Beğen Beğenme

Biz Bize Kategorisinde Gez
               

GÖÇ HİKAYELERİ-6
Kaçakaçlık, Seferberlik, Muhacirlik

Eşikte Kaynayan Fasulye....

Muhaceret sırasında zaman zaman pek çok ilginç hadiseler olmuş acı-tatlı pek çok olay yaşanmıştı.
Pek tabiki Bütün Ardanuç ve Şavşat köyleri gibi Yusufelinin Çoruh vadisi köyleri de boşalmıştı.
Boşalan bu köylerden Çeltikdüzü(Göcek) köyünde çok enteresan olan şu hadise cereyan eder.
Bu hadiseyi, 1938, 1942-1944 yıllarında öğretmeni bulunduğum Ersiste dinlemiştim.  

Kasabanın eşrafından muhterem bir zat, seferbirlikte bir dağarcık dolusu altınını yanında taşıyamıyacağı için Çoruh Nehri kenarındaki Göcek köyünde akrabası olan ve muhacerete katılamıyacak olan yaşlı bir kadına emanet eder.
Ailenin bütün fertleri kaçmış, evde yalnız başına bu nine kalmıştır.
Dağarcığı teşlim ederken bu zat:
''Dağarcığı iyi sakla, ve katiyen kimseye bahsetme. Şayet dönüp gelirsem alırım. Eğer dönmezsem sana anamın sütü gibi helal olsun'' der.
Kadın dağarcığı teslim alır ve evin en gizli bir yerinde saklar ve bundan kimseye bahsetmez.
Bu kadın tek başına yaşıyor, yemeğini pişiriyor, Namazını kılıyor, günlerini bu şekilde geçiriyordu.
Pek fazla bir zaman geçmemiş, istilacı Rus askerleri buralara kadar gelmişlerdi. Köyleri, koylerde evleri teker teker dolaşarak gözlerine kestirdikleri ne varsa alıyor, talan ediyorlardı.
Birgün yaşlı ninenin kapısına birkaç Rus askeri dikilir.
Evin kapısı açıktır ve kapının tahta eşiği üzerinde toprak bir güveç, içinde kuru fasulye fıkır fıkır kaynamaktadır.
Rus askerleri, altında ateş olmadan, üstelik tahta bir eşik üzerinde kaynamakta olan  güveci görünce şaşırıp kalıyorlar. Alttan, sağdan, soldan bakarlar ama hiçbir anlam veremezler. Durumu içeriden gizlice takip eden yaşlı nine yanlarına yaklaşınca askerler güvecin ateş olmadan nasıl kaynadığını sorarlar. Yaşlı kadın soğukkanlılıkla şöyle cevap verir;
-Bu evde büyük bir evliya yatmaktadır. Herşey onun emri ve iradesi ile olmaktadır. Güveci kaynatan da odur.
Bu açıklama karşısında yağma maksadıyla gelen Rus askerleri selameti bir an evvel evden uzaklaşmada bulurlar.

Güvecin kapı eşiğinde kaynaması hikayesine gelince;
Güveç, ağzı 10-12 Cm. çapında, 25 Cm. yüksekliğinde Alt tarafı kabarık, yaklaşık bir santim kalınlıkta Tika çamurundan yapımış yemek pişirmeye mahsus toprak bir kaptır. O tarihlerde hatta daha çok sonralara 1930 lara kadar bu güveç Fakir köy halkımız tarafından uzun yıllar boyu kullanılmaya devam edildi.
Kaynama işi uzun sürer çünkü kalın kenarlı güvecin önce kendisinin, kaynatacak kızgınlığa ulaşması gerekir. Böylece içindeki yemekle birlikte kaynayan güveç ateşten kaldırıldaktan sonra dahi uzun süre kendi kendine kaynamaya devam eder.
Göcekli yaşlı nine Rus askerleri eve girmesinler diye korkutmak için onlara karşı bir oyun oynamıştır.

Aradan yıllar geçer, harp biter, insanlar sulh ve sükuna kavuşur, herkes yerine yurduna döner. Bu arada altınları sahibi zatta Ersise dönmüştür. Göcek köyünde yaşlı nineye emanet ettiği altınlarını hiç el sürülmemiş olarak teslim almıştır.

Osman Ünsal

Sürecek.......