KAÇKAÇİ...
Uzun yıllardır yaşadığım Zonguldak bölgesinde, güvercin, serçe, dünyanın en zeki kuşlarından karga, ve diğer kuşlardan bol miktarda bulunurken, saksağan'a pek rastlanmamaktadır.
Bir arkadaşım, Fabrikanın bahçesindeki Fıstıkçamı ağacının neden fıstık vermediğini anlatırken, bu ağaçların döllenmesinde Saksağanların önemli rollerinin olduğunu söylemişti.
O zaman, yıllardır Saksağan görmediğimi anımsadım.
Gariptir, çocukken, kargalar ve saksağanların zararları nedeniyle onlardan pek hoşlanmazken, Saksağanı özlediğimi farkettim.
Geçtiğimiz yıllarda, bir yaz tatilinden döndüğümde bahçedeki Servi ağacının tepesinde İki Saksağanın yuva yaptığını gördüm.
Yıllardır görmediğim bir arkadaşımı görmüş gibi sevindim.
Arkadaşlarıma da, bu iki Saksağanı koruyp kollamalarını, ürkütecek davranışlardan kaçınmalarını rica ettim.
Bir yıl sonra Fıstıkçamı ağacında kocaman üç kozalak ve içlerinde bol miktarda çamfıstığı yetişmişti.
Bu sonuçla ilgili olarak, iki saksağanımızım rölünün ne olduğunu bilemiyorum.
Çocukluğumuzun muzip ve zeki kuşlarından ikisi Karga ve Kaçkaçi idi.
Kurutmak için serilen açmaları, pestilleri, dut kurularını yürütmek için fırsat kollıyan kargaları ve kuyruğunu bir aşağı bir yukarı sallıyarak fırsat kollıyan Kaçkaçileri zekalarından dolayı bugün taktirle yad ediyorum.
Hele, çamaşır yıkanırken, kargaların ya da kaçkaçilerin, hanımların oradan uzaklaşmasını fırsat bilip, sabunları çalma girişimlerini, bazen de bunu becerdiklerini, farkedildiğinde de arkalarından feryat figan küfürler ve beddualar edildiğini hatırlayınca, gülmekten kendimi alamıyorum.
Çocukluğumuzun en önemli kuşlarından biri de Kukku idi.
'' Kukku kukku '' sesini duymak oradaki yaşamımızın önemli renklerinden biriydi.
Kukku, kukku diye öten bir kuşa, Guguk Kuşu denmesini de hiç içime sindiremiyorum.
Köyün gençlerinin, ellerindeki ağızdan doldurma tüfeklerle kış boyunca bahçelerde Karakuş kovaladığını, bazen de denk getirip vurduklarında çok üzüldüğümü hatırlıyorum.
Ülkenin her yerinde çokça yaşıyan Serçeler, kışın soğuğunda, en ürkek ve sevimli halleriyle pencere önlerine, yapraklarını dökmüş ağaçların dallarına ve ''telgırafın tellerin'e '' konan küçücük kuşlarımızdı.
Çeşitli fasulye türlerimizden biri de kaçkaçi fasulyesiydi.
İsim koyma becerisi çok yüksek olan halkımız, sadece bizim oralarda gördüğüm bu fasulyemize, üstündeki renkler yüzünden kaçkaçiye benzeterek, kaçkaçi fasulyesi adını takmıştı.
Noyan Ünsal
29.08.2018/Devrek
Etiket : KAÇKAÇİ,