YALNIZÇAM DAĞLARINDA BİR GÖL,
AKGÖL. 1
Hayvancılığın ciddi boyutta yapıldığı yıllarda Devlet, otlakları yeterli olmıyan üreticilere, başka kentlerden de olsa otlaklar tahsis ederdi.
Erzincanın Kemah ilçesinde görev yaparken, bir bölümü Kemah, bir bölümü de Tuncelinin Ovacık ilçesi hudutlarında kalan geniş Munzur dağı yaylalarından bir bölümü, Elazığdan, Malatyadan gelen yaylacılara tahsis edilmişti.
Malatyadan,Elazığdan hayvanlarıyla yola çıkan Şavak Aşireti, Sinsorlular, Baravlılar günlerce süren yolculuklarından sonra bu yaylalara gelirlerdi.
Gerek gelenler, gerekse Kemah ve Ovacık yaylacılarının ürettiği gerçek Tulum peynirleri, Salamura peynirler ve Tereyağları, bugün üretilerle kıyaslanmıyacak kadar lezzetli ve kaliteli olurdu.
O yıllarda önemli ölçüde hayvancılık yapan Tütünlüye, Şavşat hudutlarında kalmasına rağmen, Akgöl ve civarından yayla tahsis edilmiş.
Akköl, Bilbilana çıkarken daha aşağılarda, Karagölün kuzeyinde, yaklaşık 2700 metrelerde, çiçeklerle bezeli çayırlıkların ortasında çok güzel bir göl.
Güzelliği yetmezmiş gibi, ortalarında yer alan adacık ayrı bir güzellik ve görsellik katıyor.
Bu, hiç kirlenmemiş, bozulmamış doğa parçalarında yetiştirilen hayvansal ürünlerle beslenen yöre insanları, ciddi hastalıklara yakalanmadan normal ömürlerini sürerlerdi.
Eski yıllarda Tütünlü köyü önemli bir hayvan varlığıyla bu yaylalara çıkmış ve bu yaylaları etkin bir biçimde kullanmış.
Zamanla, uygulanan yanlış ekonomik tercihler ya da uygulamalar sonucu, hepimizin bildiği göç olayı, o yıllarda uç vermeye başladığı için hayvancılık gerilemiş, Kaleardı yeterli görülmüş ve dünya güzeli Akgöl yaylasına çıkılmaz olmuş.
1955 yada 1956 yılına gelindiğinde, uzun yıllar sonra Tütünlü köyü yeniden Akgöl yaylasına çıkmaya karar verdi.
Uzun yıllar çıkılmadığı için eskiden kullanılan yayla evleri tamamen yıkılıp yok olduğundan, herşeyi yeniden yapmak, inşa etmek gerekiyordu.
Ancak bu çok zor birşey olduğu için şimdilik, bu sezon geçici olarak basit tedbirlerle geçiştirilecekti.
Daha eski yıllardaki olayları detaylarıyla hatırlarken, Akköle çıkışı nedense çok hatırlıyamıyorum.
Her yaylaya çıkışta olduğu gibi hazırlıklar yapılmış ve yola çıkılmıştı. Akköl yaylası uzun yıllar kullanılmadığı için Şavşat köyleriyle bir sorun çıkabilir endişesiyle oldukça kalabalık gidiliyordu.
Nerelerden, nasıl geçilerek ulaşıldığını hatırlıyamıyordum ama sonunda Akgöle varılmıştı.
Noyan Ünsal