ERİKLER...
O günlerden bu günlere uzanıp, ( kimi iz halinde de olsa ) bugün hala bizlere dokunabilmeyi başaran ve bir biçimde hayatımıza girmiş çok değerli insanlar, mekanlar, olaylar, anılar ve varlıklardan her biri, anımsadıkça yüreğimizin en hassas telini sızlatabiliyor.
Bugüne dek sık sık anımsadığım ve ozamanların anılarında yer tutan şeylerden biri de Eriklerimiz.
Aşağı yukarı, Ülkenin dörtte üçünü ya görev nedeniyle ya da çeşitli seyahatler nedeniyle gördüm, olabildiğince de tanıyorum.
Oradaki Erik türlerinin çoğunun bilinmediğini farkettim.
Aslında Artvin'in endemik bitki türleri açısından Ülkemizin en önemli İllerinden biri olduğunu biliyoruz. Bunu söylerken çoğu yerde bilinmiyen eriklerimizin endemik olduğunu söylemek istemiyorum.
Baharın gelmesiyle birlikte önce erikler, hemen ardından elmalar, armutlar, kirazlar, kirkatlar, pantalar, ayvalar ve aç bilaç kendini bahara atmış ayıları sonbahara kadar bekleten, sapsarı çıçekleriyle kızılcıklar ve diğerleri doğayı rengarenk bir resim sergisine çeviriveriyordu.
Baharın yüreğimizi yerinden oynatan enerjisi aynı güçle tüm doğayı cennete çeviriyordu.
Karanfil kokulu İşhan. Eriklerin en güzeli en lezzetlisi belki de. Bugüne dek hiçbir yerde rastlamadığım bir erik türümüz. Şimdilerde halen varlığını
sürdürürüp sürdürmediği konusunda endişelerim var.
Köyde, evin önündeki kürüne saçlarını salıvermiş bir güzel edasıyla dallarını sarkıtan Cancur hiç aklımdan çıkmamıştır. Müthiş lezzetiyle en güzel eriklerimizden biridir Cancur.
Zonguldak çevresinde Burnukızıl adıyla yetiştiriliyor.
En son olgunlaşan Güzeriği. Eriklerin en güzellerinden biri. Mürdüm eriğine benzese de lezzetten yana kıskandırır Mürdümü. Ya ağacında kaldığı için, ya da bir kısmı bilerek bırakıldığı için, yapraklar döküldüğünde salınırlar dallarda. Hele üstüne kar yağdıktan sonra çılgına dönen suyu ve rayihası, hani gurmelerin damak çatlatan dediği türdendir. Saksağanlarla, kargalarla paylaşırdık onları.
Tamas. Hani derler ya '' küçüktür ama üç buçuktur '' diye. İşte Tamas öyledir. Eşsiz suyu dağılıverir ağzınızda.
Tamasın biraz daha küçüğü ve birbirine yapışık olanı. Doğa onu çift yaratmıştır.Hep birbirine yapışıktır. Sonsuz sevdalılar gibi.
Adını hatırlıyamadığım açık renk olan bir eriğimiz. Belkide Akerik. Harika lezzetiyle sıradaki yerini alır o da.
Ve Sarollarımız. Sarısıyla, kırmızısıyla, moruyla en özgür eriklerimiz.
Onları ne kimse diker, ne sular ne de bakımını yapar.
Kendi kendilerine çoğalırlar, büyürler. Dalları kırılırcasına meyve verirler.
Yerlere dökülür meyveleri. Çoğunu hayvanlar yer.
Meyvelerinden ekşi yapılsa da, fazla kıymetleri bilinmez, fazla yüz verilmez.
Neyse ki o, bunun farkında değildir. Onun için de asla küsmes.
Panta gibi kendi halinde yaşar gider.
Noyan Ünsal
Etiket : ERİKLER ,