ARTVİN VE ÇEVRESİNDEKİ ESKİ YERLEŞME YERLERİ
Bugüne kadar Artvin ilinde arkeolojik kazı yapılmamıştır. Artvin’in en eski tarihi ile ilgili bilgileri daha çok Kars ve Erzurum tarihi ile ilgili kaynaklardan öğrenmekteyiz.
Artvin ilinde eski yerleşme yerleri olarak görülen ve genelde harç kullanmadan bir kısmı da kireç kaynağı ile büyük taşlardan yapılmış birçok ören yerleri mevcuttur. Bunların başlıcaları şunlardır:
Ardanuç’un Acıelma Tepesi eteğinde “Arekler” harabeleri
Ardanuç Kürdevan Dağı’nın batı yamacında “Sulğan” harabeleri
Şavşat Yavuzköy’ ün güneydoğusunda ormanlık alan içinde “Komta” harabeleri
Yusufeli Kılıçkaya Kalesi çevresinde ve bir kısmı ormanlık alan içinde kalan “Ağabaş” harabeleri
Artvin’in Okumuşlar Köyü’nün önünde “Şad-Berda/Şarbed” harabeleridir.
Bunlardan başka Ardanuç, Artvin ve Şavşat köylelerinin mezralarında kemerli, semer sırtı biçiminde tavanlı harçsız taş işçiliği ile inşa edilmiş birçok yer altı barınaklarıda mevcuttur.
Artvin ilinde eski yerleşme yerlerindeki kalıntılardan, mezarlardan, temel açma ve yol yapımı gibi sebeplerle yapılan kazılarla çıkan tarihi eşyalardan, buranın çok eskiden beri yerleşim yeri olduğu ve madenlerinin işletildiği anlaşılmaktadır .
1930 yılında Şavşat’ın Meşeli Köyünde ve 1955 yılında Yusufeli’nin Demir Köyü’nde yol onarımı sırasında bakır baltalar çıkmıştır. Bu baltalardan Pasof’un Mere Kalasi civarında da bulunmuştur. Bu bakır baltaların MÖ 4000-3000 yıllarına ait olduğunu yine Artvin İlindeki temel açma sırasında çıkan tunç baltaların MÖ 3000-2000 yıllarına ait olduğu belirlenmiştir. M. Fahrettin KIRZIOĞLU 1973 Artvin İl Yıllığında bu baltaların Hurri topluluğuna ait olduğunu söylemektedir. Bugünkü Artvin şehrinin tarihi pek eski olmayışına karşılık çevresinde 2000’li yıllara ait yerleşimler mevcuttur .
ARTVİN VE ÇEVRESİNDEKİ İLK MEDENİYETLER
Hurriler
Hurriler MÖ 4000 yıllarında Türkistan dan Ön Asya’ya geçerek Doğu Anadolu, Azerbaycan ve Çoruh boylarına yerleşmişlerdir. MÖ 2000 yıllarından başlayarak Hurilerin Artvin’i de içine alan geniş bir bölgede çeşitli devletler kurdukları bilinmektedir. Artvin bölgesinin tarihte asıl tanınması, Asurluların en güçlü komşusu ve düşmanı olan Urartular çağında olmuştur.
Urartular
Hurilerin soyundan gelen Urartular MÖ 831 yılında Van (Tuşpa) şehrini başkent edindikten sonra büyük ve güçlü bir imparatorluk kurmuşlardır. MÖ IX. yy da Aşağı Çoruh Havzasında yerleri bir etnik unsur olarak Kolkh (Kulkhi) ahalisi, Aras boylarında da Diauekhi ahalisi görülmektedir.
Kimmerler ve Kimmer Akımları
MÖ 720-714 yılları arasında Kür Irmağı boylarına, Urartu topraklarına dayanan Kimmerler, Artvin yöresindeki yerli halkı (Kolkları) ezmişler ve bir kısmını da topraklarından sürmüşlerdir. Kimmerlerin, Artvin yöresine geldikleri tarihlerde Urartu Kralı bulunan I.Ruso (735-713) göç yollarını güçlükle ve iyi bir siyasetle en az zararlı şekilde batıya kaydırmıştır.
Sakalar / İskitler
Atlı olarak savaşan, iyi ok ve kement atan, tatbik ettikleri savaş taktikleri ile hasım orduları perişan eden bu savaşçı kavim Sakalar MÖ VII. yüzyılın son çeyreğinde hudutlarını doğuda Çin’den, batıda Karpatlar’a ve Tuna boylarına, güneyde Hindistan ve Mısır’a kadar genişletmişlerdir .
Yani bu Saka Türkleri kısa zamanda Ön Asya’yı egemenlikleri altına almışlardır. Destanlarımızdaki Oğuz-Kaan Oğuz Han diye hatıraları yaşayan ilk cihangir Türk padişahı olup Asur çivi yazılarında Parati Paratusoğlu-Madova, Herodot’ta Nadeyas, İranlıların eski din kitabı Çin ve Türk Hakanı Afrasyap 712 ve 714 Göktürk savaşları sırasında Tunga Tigin ve 1069’da yazılan Kutadgu Bilig ile bu sırada kaleme alınan Divan-ı Lügat-it Türk’te Uygur-Karahanlılar arasındaki adı ile Alp Er Tunga diye anılan bu ulu hükümdarları çağında MÖ 654–626 arasında Sakalar HEREDOT’un da belirttiği gibi Mısır kapılarına kadar yayılarak Ön Asya’nın Hakimi olmuşlardır .
Taoklar
Ahıska’dan İspir’e, Bardız’dan Borçka’ya değin uzaya yerleri ve Çoruh boyunu içerisine alan bölgeye Sakaların Tao veya Taok boyuna göre Arsaklılar döneminde “ Tayk Eyaleti” adı verilmiştir. Bunlardan ilk defa bahseden MÖ 400 yılında emrindeki Helen ordusuyla aralarından geçip savaşmış olan Ksenophon’dur .
MÖ V. yüzyıl sonlarında Kartli istilası ile İran’a tabi Gürcistan idaresine geçen Tavok ülkesi yedi sancağa ayrılmıştır. Boy ve oymak adlarına göre isim alan bu sancaklar şunlardır:
Borçiskevi (Borçka)
Liganiskevi (Ligan Deresi / Artvin-Yusufeli)
Açara (Acara-Batum)
Şavşeti (=Savuş-Savşı adlı Saka oymağı)
Eruşeti (Pasof-Ardahan)
Tahoskâri (Oltu-Narman-Tortum-Şenkaya)
Kalarç (Ardanuç kesiminde Oğuzların “Kalaç / Khalaç” oymağı) .
Arsaklılar
MÖ 149 yılından MS 428 yılına kadar Yukarı Kür ve Çoruh boylarına Partların Batıda uç beyliğini yapan Küçük Arsaklı veya Arsagonik sülalesi hakim olmuştur. Bu sülalenin son dört asırlık başşehri Dede Korkut kitabında işaret edildiği gibi Sürmeli Şehriydi. Arsaklılar sülalesi Hazar Denizi doğusunda kalan Parnlar Oymağının kurduğu Parsaklılar ülkesinin halkına Partlar denmektedir. Partlar kendini Türkmen sanmaktadırlar. Sakalar gibi atlı ve savaşçı bir topluluktur .
Sakaların Dahe / Dae kolunun Part boyundan olan I. Arsak MÖ 248 de Arsaklılar devletini kurmuştur. I. Arsak’ın ölümünden (MÖ 250-248) sonra II. Arsak ünvanı ile başa geçen kardeşi I. Tiridat (248-211) devletinin topraklarını genişletmiş ve sağlam kurucusu olmuştur. Arsaklılar hükümdarı I. Mitridat zamanında (MÖ 160–139) Afganistan ve Pakistan’ı ele geçirip MÖ 140 yılında Babil ülkesini de alarak Fırat’a dayanmışlardır. Mitridat kardeşi veya yiğeni olan Val-Arsak MÖ 149–127 yılları arasında Aras boyu ve civarındaki il beylerini iç işlerinde muhtar olmak üzere kendine bağlayarak “Küçük Arsaklı” devletini kurmuştur.
Tiflis’ten kalabalık ordusu ile gelip yeniden Tayk / Tav-Eli bölgesini işgal eden Salsane soyundan Vakhtang-Gurgasal (446-499) burada rahatça yerleşebilmek için “Kalarç-Yurdu / Kalarçet” ortasındaki ulu bir yere manastur yaptırmıştır. Bunun muhafızı olarak da, kendi beylerinden Ardavazd adlı birini Ardanuç Beyi olarak tayin etmiştir. Bu arada Ardanuç Kalesi de onarılıp kale önündeki kasaba bayındır hale getirilmiştir. Vakhtang-Gurgasal Ardanuç Kalesi’ni İberya Krallığı’nın önemli merkezlerinden biri haline getirirken Opiza’da ( Artvin Merkez Bağcılar Köyü) görkemli bir manastır yaptırmıştır .
Hunlar, Sakalar ve Göktürkler gibi güneşe, aya ve ruhlara tapan Arsaklılar, Hıristiyanlığı devlet dini olarak kabul eden ve ilk kiliseleri yapan topluluktur .
Arsaklı sülalesinin MS 428 yılında ortadan kaldırılmasından sonra Artvin ve çevresi İran-Sasani Devletinin eline geçti. MS 532 yılında İran Şahı I. Hüsrev, Bizans İmparatoru Justiniyanus (527-565) ile yaptığı bir anlaşma ile Bizanstan yıllık haraç almak sureti ile Artvin ve çevresinin de içinde bulunduğu Çoruh boylarını Bizans hakimiyetine bırakmıştır. Daha sonra burada Bizans nüfuzunun da zayıflamasıyla Klarcetya ( Ardanuç ve Yusufeli çevresi) ve Meketya ( Şavşat ve Ahıska yöresi) hükümetleri kurulmuştur .
Kaynaklar:
Ali Gündüz, a.g.e., s. 82-93.
Halit Özdemir, a.g.e., s. 10-11.
Ali Gündüz, a.g.e. , s. 3.
Hazırlayan Sevilay Yıldız
Etiket : Artvin, Tarihine, Genel, Bakış,