HİCRANI Anaçlı "Ançkora" köyünde, 1855'de doğduğu biliniyor Köyünden bir kıza âşık olunca, babası Hicranî'yi bu sevigiden vazgeçirmek için Bursa'ya götürür. Yedi kez Bursa'dan kaçar köyüne döner.
Vücudum şehrinde bir talan var ki,
Meğer deli gönül yâre hasrettir.
Gezerim derdimi soran olmadı,
Garip bülbül gonca güle hasrettir.
Bu çektiğim dertler bana yetiyor,
Aşna gönül ne göllere batıyor,
Kaşı gözü hayalimde tütüyor,
Zülfündeki bir tek tele hasrettir.
HİCRANI odlara piştim yanarım,
Sevda yordu beni şaştım yanarım,
Ben sıladan ayrı düştüm yanarım,
Eyvah gönül vatan ile hasrettir.
1877-1878 yıllarında Ardanuç'un işgali üzerine Rus jarndarması tarafından götürülen Hicranî şu koşmayı söyler.
Geriye dönsen a zaptiye başı,
Sevdiğim balkonda paşalanıptır.
Eğmiş kametini bükmüş belini,
O beyaz gerdanı şişeleniptir.
Bencileyin sevda çekmiş bükülmüş,
O gül sinesine şeker ekilmiş,
Zülüfleri mah yüzüne dökülmüş,
Kaşının önünde köşeleniptir.
HİCRANÎ seninle kafadar idi.
Senin meylin evvel bende var idi,
Sandım sevdiceğim bana yâr idi,
Meğer yadlar ile aşnalanıptır.
Kaynak: Ardanuç'tan Bir Güldeste: Sevgi Şenol
Etiket : Aşık, Hicrani,